25 Kasım Erkeklerin Utanç Günüdür
Neyi konuşalım 25 Kasımlarda? Her öldürülüşlerinde bir sayıya dönüşen kadınları mı?
Bu yıl şu kadar kadın yakınları tarafından şiddete maruz kaldı şu kadarı öldürüldü mü diyelim?
Eril iktidardan cesaret alıp TV lere çıkıp kadınları aşağılayan cahil, şaşkın ve sapkın hoca görünümlü idelojik şeytanların konuşmalarıyla artan kadına karşı şiddeti mi konuşalım?
Evet ,her 25 Kasımda bunları durmadan anlattık konuştuk. Anlatmaya ve konuşmaya devam edelim, edelim de kime veya kimlere...
İstanbul sözleşmesi imzalandığında bunu “Kadınlara 25 Kasım Jesti” “Kadına yönelik şiddete adam gibi imza” başlıklarıyla duyuran içeriğini hiç mi hiç anlamamış eril basına mı?
Yoksa;
Saldırgan veya katillerin “Onu çok seviyordum “veya “Beni aldatıyordu” gibi ifadelerle olayı romantikleştirmeye çalışması karşısında adeta saldırganla empati kuran, ceza indirimlerine giden ve bu nedenle bile şiddetin dozunun ve sayısının da artmasına neden olan yargı mensuplarına mı?
Yoksa;
“Bu adam beni öldürecek “ diye feryat ederek devletten koruma isteyen ve sonrasında öldürülen bu kadınları görmezden gelen kolluk kuvvetlerine mi?
Yoksa;
Şiddet görmediğini söyleyen aslında gördüğü şiddetin farkında olmayan kadınlara mı?
Yoksa ;
8 Mart’lar, 25 Kasım’lar gibi aslında kadınların yıllarca mücadelelerini simgeleyen günleri, onlara çiçekler vererek içlerini boşaltıp gerçek anlamlarından uzaklaştırarak sıradanlaştıranlara mı?
Bu ülkede “YOKSA” diye başlayan cümleler dünyayı çevreleyecek kadar uzun.
Bu nedenle:
Sistematik şiddet uygulayan erkeklerin hasta değil toplumsal nedenlerden kaynaklandığı kabul edilmelidir. Ceza indirimlerinden derhal vazgeçilmelidir.
Yetmez:
Başta ülkeyi yönetmekle görevli kişilerin kendilerinden başlayarak en üst kademeden en alt kademeye kadar, yine başta emniyet ve yargı olmak üzere tüm kamu kuruluşlarının en üst makamından en alt makamlı kişisine kadar toplumsal cinsiyet konusunda, ciddi bir biçimde eğitilmeleri ve bu konu içselleştirilinceye kadar eğitimlere devamının sağlaması gerekmektedir.
Ve,
Artık erkeklerin de” sizi anlıyoruz , haklısınız “ demekten öte bu konuda ciddi şekilde duyarlılık göstermelerini ve etkin olmaları gereğini anlamalarını ve bir an önce harekete geçmelerini bekliyoruz.