
Basının Gasp Edildiği Bir Ortamda "Basın Bayramı"nı Kutlamayı Anlamsız Buluyoruz
"24 Temmuz Basın Bayramı”, 1908 yılında İkinci Meşrutiyet'le birlikte basından sansürün kaldırılışını simgeliyor. Bu tarih, 1946 yılında kurulan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından basın bayramı olarak ilan edilse de, 1971 yılında yaşanan askeri darbeden sonra TGC, gazetecilere yönelik sıkıyönetim sansürü nedeniyle bugünü bayram olmaktan çıkarıp, "Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’’ olarak benimsedi.
Basın sektörü, Türkiye'de ortalama %10-11 arası seyrettiği söylenen işsizliğin en yüksek olduğu iş kolu Yaklaşık 12 bin kişilik sektörde, işsizlik oranı %30.
Sansürsüz yayın yapan basın kuruluşları tehdit altında. OHAL içerisinde onlarca TV kanalı, gazete, internet sitesi ve haber ajansı kapatıldı. İki yüze yakın gazeteci hâlâ hapishanelerde. Yüzlerce gazetecinin yaptıkları haberler ya da sosyal medya paylaşımları nedeniyle davaları halen devam ediyor. Bu koşullarda basın mensuplarının 24 Temmuz’u bayram değil, basın ve ifade özgürlüğü için seslerini bir kez daha yükselteceği bir gün oluyor.