Bir "Hayır" Çalışması
Bir Hayır Çalışması anlatmak istiyorum, binlerceden bir tanesini!
Kadınlar; sesleri, elleri, ayakları, gözleriyle ve bir de imece usulü bastırılmış el ilanları ile yollara çıktılar. Tek tek günlerce anlattılar, emekle, sabırla, kimseye hakaret etmeden, parmak sallamadan, kırmadan dökmeden anlattılar.
Oya işler gibi, nazik, güzel, sabırlı, saygılı, şiddetsiz, anlayışlı...
Sabah yola çıktılar, akşam sesleri yorulmuş, ayakları şiş, yorgun ama huzurlu eve döndüler. Anlatabilmek, anlaşabilmek, sevginin karşılık görmesi en güzel ödüldü. O kadar çıkarsız bir çaba idi ki bu, anladı insanlar, kimse kendi için bir çıkar, yetki, para pul peşinde değildi, ülkesinin gelecek kaygısı için yollara düşmüştü.
Suskun Türkiye’yi konuşturdular, dertleştiler ağlaştılar.
Karşılarında, her türlü devlet gücünü arkasına almış, bağıran parmak sallayan, tehdit eden, daha çoğunu isteyen muktedirin, sınırsız imkanları, sonsuz parasal kaynakları, emre amade insan gücü vardı. Ekranlarda, gazetelerde, tüm sokak panolarında, evindeki televizyonun tüm kanallarında, sokakta, bakkalda, markette, evlerinin dibindeki sokak panosunda hep muktedir vardı. Seçim ofisleri, bayrakları her yerdeydi.
Kadınların elinde imece usulu bastırılmış el ilanları vardı. Bir de sesleri, elleri, gözleri, söyleyecek sözleri, açacak temiz yürekleri, çıkarsız çabaları!
Kazandılar! Her türlü imkansızlığa, hukuksuzluğa karşın kazandılar. Bakmayın kağıt üstünde kazanan muktedire, kazanamadığını o da biliyor! YSK’nin hukuksuzluk yaptığını, milyonla ifade edilen oyun, yasal olarak geçersiz olduğunu ve aslında Hayır’in kazandığını gayet iyi biliyor.
Biz biliyoruz, kazandık ve hakkımızın sonuna kadar peşindeyiz. Bu kişisel bir hak arayışı değil, ülkemize yarın, çocuklarımıza bir gelecek arayışıdır, demokrasi ve özgürlük ve insanca yaşam arayışıdır.
Türkiye’nin umudu artık bu mücadeledir.