Çocukların Cinsel İstismarının, Kadınlara Yönelik Cinsel Şiddetin Önünü Açacak Her Türlü Yasal Düzenlemeden Uzak Durulmalıdır

Çocukların Cinsel İstismarının, Kadınlara Yönelik Cinsel Şiddetin Önünü Açacak Her Türlü Yasal Düzenlemeden Uzak Durulmalıdır

Basına yansıyan infaz kanunu çalışmalarına ilişkin Nafaka Hakkı Kadın Platformu ve TCK 103 Kadın Platformu olarak uyarımızdır.

Bir süredir gündemde olan infaz indirimini içeren yargı paketiyle ilgili çalışmalar Korona Virüs kapsamında cezaevlerinin boşaltılması amacıyla hızlandırılmış ve nihayetinde aralarında Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun da bulunduğu bir dizi kanunda değişiklik öngören tasarının taslak metni basına yansımıştır.

Korona Virüsle mücadelede okullar, üniversiteler, ibadet mekanları ve cezaevleri gibi toplu şekilde bir arada bulunulan ortamlarda önlemler alınması kamu sağlığının korunması için şüphesiz gereklidir. Ancak, basına yansıyan taslak metin incelendiğinde, yapılması planlanan yasa değişikliklerinin kamu sağlığının korunması amacıyla Korona Virüs kapsamında alınması gereken değişiklikler olarak değerlendirilemeyeceği görülmektedir. Öyle ki, getirilmeye çalışılan değişiklikler doğrudan bir af ya da salıverme niteliğinde olmayıp, sadece belli sayıda mahkumun denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme altında tahliyesinden ibarettir. On binlerce mahkum cezaevlerinde kalmaya devam ederken bir kısım mahkumun salıverilmesi sonucunu doğuracak bir düzenlemenin, korona virüs kapsamında kamu sağlığını koruma amacını taşımadığı, bu düzenlemeyle amacın yıllardır gündemde olan cezaevlerinin kapasitelerinin azaltılmasından ibaret olduğu açıkça görülmelidir.

Korona Virüs bahane edilerek cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı ve kadına yönelik şiddet suçlarının da infaz değişikliği kapsamına alınması; çocuk istismarı ve tecavüz faili olan ve kadınlara sistematik şiddet uygulayan birçok erkeğin dışarı çıkması, kadın ve çocukların hayatının tehlikeye girmesi anlamına gelmektedir. Ülkemiz yargı pratiğinde özellikle kadına karşı şiddet ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yargılamalarında yanlış uygulanan iyi hal ve haksız tahrik indirimleriyle kısaldıkça kısalan cezaların infaz sürelerinde de ciddi oranlarda indirime gidilecek olmasının bedelini yine kadınlar ve çocuklar ödeyecektir. Nitekim infaz süresinde öngörülen bu indirimlerin kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı suçu faillerine cesaret vereceğini ve bu suçu teşvik edeceğini biliyoruz. Aynı şekilde, kadına yönelik şiddet ve cinsel saldırıdan hüküm giymiş faillerin infaz düzenlemesi ile topluma salıverilmesinin başta mağdur kadınlar olmak üzere tüm kadınlar için hayati risk oluşturacağını öngörüyoruz.

Bu kapsamda tüm milletvekillerini 3. yargı paketine konu olacağı söylenen infaz kanunu düzenlemelerinde her ne sebeple olursa olsun çocuğun cinsel istismarının, cinsel saldırının ve kadına yönelik şiddetin önünü açacak ve kadın ve çocukları faillerle bir araya getirerek ciddi hayati risklere sebep olacak herhangi bir düzenlemeye karşı çıkmaya, başta tüm kadınlar olmak üzere basın ve medya kuruluşlarını ve kamuoyunu bu konunun takipçisi olmaya çağırıyoruz!

Biz kadınlar, kazanılmış haklarımızı korumak için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!